Ezra, bir zamanlar ünlü bir trompetçi iken, ailesinin korkunç bir trafik kazasında hayatını kaybetmesinin ardından kariyerini sürdürmekte zorlanmaktadır. Bir gün, bir deniz fenerine rastlar ve orada çalışan biri tarafından fenerin bekçisi olarak yanlışlıkla kabul edilir. Denizin huzur veren etkisiyle, yalnız bir yaşam sürmeye karar verir. Ancak kısa süre sonra, intihar etmeyi planlayan Sam adında bir ziyaretçiyle tanışır ve onun varlığı Ezra'ya teselli verir. Zamanla, Ezra'nın hayatına anlam ve potansiyel yeni bir mutluluk katan gizemli bir öğretmen olan Hannah ile tanışır. Ancak Sam, dışlanmış ve tehdit altında hissederek kıskanır ve bu durum, her karakterin en derin benlikleriyle yüzleşmesine neden olan kaçınılmaz bir çatışmaya yol açar. Bu süreç, Ezra'nın inzivaya çekildiği yeni dünyasında izolasyon ve kurtuluşun sınırlarını test eder.